13 Ocak 2022 tarihli ve 31718 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”) 07.09.2021 tarihli ve 2018/15809 Başvuru Numaralı Kararı (“Karar”) yayımlanmıştır. Karar’da işe iade davasında gerekçeli kararın geç yazılması sebebiyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
07.06.2018 tarihinde yapılan başvuruda; Ankara 11. İş Mahkemesi nezdinde başvurucular tarafından 18.10.2016 tarihinde dava açıldığı, 10.07.2017 tarihinde Mahkeme tarafından tüm başvurucular yönünden davaların kabulüne karar verildiği ancak geçen süre içerisinde gerekçeli kararın yazılmaması sebebiyle başvurucular tarafından bireysel başvuru yapıldığı belirtilmiştir. AYM’ye yapılan başvuru akabinde; gerekçeli kararın 20.09.2018 tarihinde yazıldığı görülmüştür. Akabinde, Yerel Mahkeme kararına karşı davalı işveren tarafından istinaf ve temyiz yollarına başvurulmuş olup Yerel Mahkeme kararı 07.03.2019 tarihinde kesinleşmiştir. Başvurucular tarafından 1 yılı aşkın bir süre boyunca gerekçeli kararın yazılmaması sebebiyle kararların icra kabiliyeti kazanmadığı ve adil yargılanma hakkı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmüştür.
AYM başvurucuların hukuki nitelendirilmesi ile bağlı olmadığından, başvurucuların iddialarının tamamının adil yargılanma hakkı kapsamında makul sürede yargılanma hakkı yönünden değerlendirilmesine karar verilmiştir. AYM tarafından daha önce konuya ilişkin verilen 25.02.2021 tarihli ve 2018/35900 başvuru numaralı emsal karara atıfta bulunularak işe iade kararının icra kabiliyeti kazanabilmesi için hükmün kesinleşmesinin arandığı ve gerekçeli kararın geç yazılması halinde kesinleşmenin gecikeceği ve dolayısıyla lehine karar tesis edilenin kişinin mağdur olacağı ifade edilmiştir. Mahkeme hükmünün icra kabiliyetinin en önemli aşamalarından birinin gerekçeli kararın yazılması olduğu bu yükümlülüğün ise derece mahkemeleri tarafından yerine getirilmesi gerektiği daha önceki emsal kararda belirtilmiştir. Başvuru konusu kararın kesinleşmesinin yaklaşık 2 yıl 5 ay sürdüğü anlaşılmış olup “başvuruya konu davaların hukuki meselenin çözümündeki güçlük, maddi olayların karmaşıklığı, delillerin toplanmasında karşılaşılan engeller, taraf sayısı gibi ölçütler dikkate alındığında karmaşık olmaktan uzak olduğu” belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle, AYM tarafından Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
AYM tarafından verilen Karar, işe iade davalarının sonuçlandırılması ve akabinde kesinleşmesinde geçen süredeki yavaşlığa dikkat çekmektedir. Gerekçeli kararın geç yazılması esas itibarıyla uygulamacıların sık sık karşılaştığı ve mahkemelerdeki iş yükü sebebiyle çaresiz kaldığı bir durumdur. Ne var ki, lehine hak tesis edilen taraf bakımından elde ettiği hakka geç kavuşmasına neden olan bu durum makul sürede yargılanma hakkının en gözle görülür ihlallerinden biridir. İlgili Karar’ın, makul sürede yargılanma hakkını koruma gayesiyle gerekçeli kararların yazılması süreçlerini az da olsa kısalmasına vesile olacağını değerlendirmekteyiz.
Ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.