19.01.2022 tarihinde Rekabet Kurumu’nun (“Kurum“) internet sitesinde; Covid-19 salgını sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile bunların tedarikçileri konumunda olan üretici ve toptancı seviyesindeki teşebbüslerin fiyatlama davranışlarının incelenmesine ilişkin yürütülen soruşturmanın (“Soruşturma”) gerekçeli kararı (“Gerekçeli Karar”) yayımlanmıştır.
İlgili Soruşturma’da Gerekçeli Karar’a kadar geçen süreci hatırlatmak gerekir ise;
- Türkiye’de ilk Covid-19 vakasının duyurulmasının ardından gıda ve temizlik ürünleri ile koruyucu ürünlerde arz sıkıntıları ve/veya aşırı fiyat artışlarının gözlemlenmesi akabinde Kurum’a intikal eden şikayetler doğrultusunda önaraştırma başlatılmıştır.
- Önaraştırma neticesinde elde edilen bilgi ve belgeler ışığında hazırlanan 04.05.2020 tarihli 2020-3-19/ÖA sayılı Önaraştırma Raporu Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) 07.05.2020 tarihli toplantısında görüşülmüş ve 29 teşebbüs hakkında Soruşturma açılmasına karar verilmiştir.
- Aynı tarihte; 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 9/4. maddesi uyarınca kısa kararın tebliğinden dosyaya ilişkin soruşturma süreci tamamlanana kadarki süre zarfında gıda ve temizlik ürünlerinde yapılacak tüm fiyat artışları hakkında Kurum’un belirleyeceği format ve süre içinde Kurum’un bilgilendirilmesi yönünde geçici tedbir uygulanması kararı alınmıştır.
- Geçici tedbir kararı kapsamında Soruşturma tarafı teşebbüslerden gelen haftalık fiyat artış verileri, 22.10.2020 tarih ve 20-47/648-M sayılı Kurul kararıyla tedbir kararının kaldırılmasına kadar her hafta Kurum kayıtlarına intikal etmiştir.
- Yazılı savunma süreçlerinin tamamlanması akabinde 27.10.2021 tarihinde sözlü savunma toplantısı gerçekleştirilmiştir.
- 10.2021 tarihinde ise Soruşturma dahilinde A101, BİM, CarrefourSA, Migros ve Şok tarafından; doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla, dolaylı temaslar yoluyla fiyatların ve fiyat geçişlerinin koordinasyonunun sağlandığı; yine doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla geleceğe dönük fiyatlar, fiyat geçiş tarihleri, dönemsel aktiviteler ve kampanyalar gibi rekabete hassas bilgilerin paylaşıldığı; fiyat indirimine giden veya pazar genelinde fiyatların arttığı dönemde henüz fiyat artışı yapmayan teşebbüslerin fiyatlarına tedarikçiler aracılığıyla müdahale edilmek suretiyle söz konusu fiyatların tüketiciler aleyhine yükseltilmesinin sağlandığı; rakip fiyatlarının yükselmemesi halinde ürün ve/veya bölge özelinde süratle hayata geçirilen fiyat indirimleri ve/veya tedarikçiye iade faturası kesmek gibi cezalandırma stratejileri yoluyla teşebbüsler arasındaki danışıklılığa uyumun sürekli olarak gözetildiği; böylelikle adı geçen teşebbüslerin satışa sundukları pek çok ürünün perakende satış fiyatlarının tespiti amacına sahip, topla-dağıt (hub and spoke) özelliği de sergileyen kartel niteliğindeki anlaşma veya uyumlu eylemler yoluyla, anılan teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiklerine dair verilen Kurul kararı duyurulmuştur.
- Aynı Kurul kararı ile; yukarıda adı geçen teşebbüslerle birlikte Soruşturma tarafı tedarikçilerden Savola’nın da kendi ürünleri bakımından söz konusu perakendeciler arasında raf fiyatları ve fiyat geçişleri konusunda danışıklılığın/koordinasyonun sağlanması ve bu danışıklılığın sürdürülmesi, yine bu çerçevede perakendecilerin geleceğe dönük fiyatları ve fiyat geçiş tarihleri gibi rekabete hassas bilgilerin paylaşımına aracılık etmesi yönüyle açıkça perakende satış fiyatlarının tespiti amacına sahip topla-dağıt (hub and spoke) kartel görünümünde ortaya çıkan anlaşmalar veya uyumlu eylemler yoluyla 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiğine ve bu ihlal nedeniyle perakendeciler ile birlikte ve eşit derecede sorumlu olduğuna, Savola’nın perakende seviyesinde faaliyet gösteren teşebbüslerin yeniden satış fiyatlarını belirlemek suretiyle de 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiğine ve bu nedenle idari para cezası uygulanması gerektiğine karar verilmiştir.
Türk Rekabet Hukuku ve “hub and spoke” özelliği sergileyen eylemlerin nitelendirilmesi bakımından önem teşkil eden bu Soruşturma’nın merakla beklenen kararı Kurum’un internet sitesinde yayımlanmıştır. 208 sayfadan oluşan Gerekçeli Karar’da, birçok yazışma delilinin bulunduğu görülmekle birlikte özellikle WhatsApp yazışmalarının Soruşturma’nın seyri bakımından büyük önem arz ettiği de tespit edilmiştir.
Gerekçeli Karar’da dikkat çeken birkaç hususu paylaşmak gerekir ise;
- Türkiye HTM Perakendeciliği Sektör İncelemesi Ön Raporu’nda yer alan değerlendirmeler Gerekçeli Karar içerisinde de sıkça kullanılmıştır.
- Yatay İşbirliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz’un 55. paragrafına atıfta bulunularak; rakiplerin gelecekte uygulamayı planladıkları fiyat, üretim ya da satış miktarı gibi rekabete duyarlı bilgileri paylaşmalarının esasen fiyat ya da miktar tespiti amacı taşıması nedeniyle normal koşullar altında kartel olarak değerlendirilmesi gerektiği ve kartel nitelendirilmesine uygun birçok delilin bulunduğu ifade edilmiştir.
- Portekiz Rekabet Otoritesi’nin (“Autoridade da Concorrência (AdC)”) yakın tarihli kararlarına atıfta bulunulmuş, ilgili Soruşturma’nın emsal kararlar ile benzerlik taşıyan deliller içerdiği belirtilmiştir.
- Soruşturma kapsamında yer alan birçok tespitte, rakipler arasında fiyatların ve fiyat geçişlerinin koordinasyonun sağlanmasına ve geleceğe dönük fiyatlar ve fiyat geçiş tarihleri gibi rekabete hassas bilgilerin paylaşılmasına dair doğrudan ve/veya tedarikçiler aracılığıyla dolaylı iletişimlerin olduğu açıklanmıştır.
- İletişim delillerine ek olarak fiyat hareketlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin de teyit edildiği belirtilmiştir. Bu kapsamda, bazı yönlerden topla-dağıt niteliğinde bazı yönlerden ise daha geleneksel nitelikte olmak üzere, Ceza Yönetmeliği’nin 3. maddesi anlamında kartel tanımına uygun uyumlu eylem teşkil eden davranışların mevcut olduğu ifade edilmiştir.
- Perakendecilerin tedarikçiler tarafından yeniden satış fiyatının tespiti olarak nitelendirilebilecek fiyat baskısına maruz kaldıkları Soruşturma kapsamındaki teşebbüslerce savunulmuş olsa da beş büyük ulusal zincir marketin ciddi bir alıcı ve pazar gücüne sahip oldukları değerlendirilmiştir. Bu sebeple; A101, BİM, CarrefourSA, Migros ve Şok’un alıcı gücü ve oluşturdukları baskı Savola aleyhine tesis edilen idari para cezasının takdirinde hafifletici bir unsur olarak dikkate alınmıştır.
- Ceza Yönetmeliği’nin 6. maddesi çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde ise; ağırlaştırıcı unsur bulunmadığı ve ihlale konu ürün gruplarının cirosunun A101, BİM, CarrefourSA, Migros ve Şok’un toplam ciroları içindeki payının düşüklüğü sebebiyle aynı Yönetmeliğin 7/1. maddesi çerçevesinde söz konusu teşebbüslere uygulanacak cezada beşte iki oranında indirime gidildiği ifade edilmiştir.
Soruşturma sürecinde yerinde incelemeler neticesinde elde edilen deliller, Soruşturma’nın ülke gündeminde yarattığı etki, perakende sektörünün işleyişi ve “hub and spoke” özelliği içeren eylemleri irdelemesi bakımından Gerekçeli Karar’ın tüm ilgilenenler tarafından okunmaya değer olduğu kanaatindeyiz. Kapsamı ve süreçteki tüm etkileri ile birlikte son zamanların en tartışmalı soruşturmalarından biri olan bu dosyada yayımlanan Gerekçeli Karar’ın Kurul’un önümüzdeki dönemdeki ve benzer konuları kapsayan artçı soruşturmalara bakışını göstermesi bakımından önem arz ettiği değerlendirilmektedir.